Telefon: 0 531 846 1782

Haber Detay

Boşanma Davası – Anlaşmalı Boşanma – Çekişmeli Boşanma

İşçilik alacağı izin ücreti

BoÅŸanma kurumu, Türk Medeni Kanunu çerçevesinde düzenlenmiÅŸ, eÅŸlerin ortak yaÅŸantısını düzenleyen, müÅŸterek çocukların mevcut durumlarını ve geleceklerini koruma altına almayı amaçlayan, eÅŸlerin karşılıklı olarak hak ve yükümlülüklerini düzenleyen hukuk dalıdır. Çerçeve kanunlarla da desteklenen Türk Medeni Kanunu, niÅŸanlanma ve evlenmeye iliÅŸkin düzenlemelerin yanı sıra ayrılık halini ve boÅŸanma halini de düzenleyerek Aile Hukukunun yasalaÅŸtırıldığı metindir.

   Son yıllarda hızla artan boÅŸanma sayıları ve çiftlerin hukuki statüsü, müÅŸterek çocukların korunması hususları önem kazanmıştır. 

 

BoÅŸanma Sebepleri Nelerdir ?

   BoÅŸanma sebepleri uygulamada ve öÄŸretide iki ana baÅŸlık altında toplanmıştır. Buna göre boÅŸanma sebeplerini özel boÅŸanma sebepleri ve genel boÅŸanma sebepleri olarak ayırmak gerekmektedir. Buna göre ;

1- Özel BoÅŸanma Sebepleri

  • Zina
  • Hayata kast, pek kötü davranış veya onur kırıcı davranış
  • Suç Ä°ÅŸleme ve haysiyetsiz hayat sürme
  • Akıl Hastalığı
  • Terk 

2- Genel BoÅŸanma Sebepleri

  • Evlilik birliÄŸinin temelden sarsılması (ekonomik nedenler, cinsel hayat, hastalık, sadakatsizlik, ÅŸeref ve saygınlığa iliÅŸkin hareketler, din, ortak hayatın çekilememezliÄŸi vs.) 

3- Anlaşmalı Boşanma

   GörüldüÄŸü üzere Türk Medeni Kanunumuz boÅŸanma sebeplerini detaylı bir ÅŸekilde düzenleme altına almıştır. Fakat bunun yanı sıra Yargıtay da vermiÅŸ olduÄŸu kararlarla yeni sebepler yaratmakta, içtihatları ile kanuna destek olmaktadırlar. Bugün çok ufak gibi görünen bir sorun dahi boÅŸanma nedeni olabilmektedir. Ä°ÅŸte bu nedenle evlilik birliÄŸinin devamı sürecinde eÅŸlerin birbirlerine saygı ve sadakati ön planda tutulmuÅŸ, davalar bu çerçevede sonuçlandırılmaya çalışılmıştır.

ÖZEL BOÅžANMA SEBEPLERÄ°

  • Zina

   Zina, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde boÅŸanma sebebi olarak düzenlenmiÅŸtir. Buna göre ; ‘EÅŸlerden biri zina ederse, diÄŸer eÅŸ boÅŸanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eÅŸin boÅŸanma sebebini öÄŸrenmesinden baÅŸlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beÅŸ yıl geçmekle dava hakkı düÅŸer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.’  denilerek düzenlemeye alınmıştır.

     Madde metninden de anlaşılacağı üzere zina sebebiyle boÅŸanmak için bazı ÅŸartlar söz konusudur. Zina sebebiyle boÅŸanma davası isteyen eÅŸ, bu davasını kanunda belirtilen süreler içerisinde açmakla yükümlü olup zina yapan eÅŸin affedilmesi halinde de dava hakkının düÅŸtüÄŸü görülmektedir.

  • Hayata Kast, Pek Kötü Davranış veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle BoÅŸanma

     Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde doÄŸrudan boÅŸanma sebebi olarak düzenlenmiÅŸtir. Madde metnine göre ; ‘EÅŸlerden her biri diÄŸeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması sebebiyle boÅŸanma davası açabilir.’ denilmiÅŸtir. Yine zinada olduÄŸu gibi burada da dava açma süresi söz konusudur ve af halinde dava açma hakkından feragat edildiÄŸi kabul edilmektedir.

  • Suç Ä°ÅŸleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Nedeniyle BoÅŸanma

     Türk Medeni Kanunun 163. maddesinde düzenlenen iÅŸbu boÅŸanma sebebine göre eÅŸlerden birisinin küçük düÅŸürücü suç iÅŸlemesi veya haysiyetsiz hayat sürmesi halinde diÄŸer eÅŸ boÅŸanma davası açma hakkına sahip olacaktır. Zina ve pek kötü muameleye dayanan boÅŸanma sebeplerinde olduÄŸu gibi burada herhangi bir zamanaşımı veya af durumu söz konusu deÄŸildir. Nitekim böyle bir suçun iÅŸlenmiÅŸ olması veya haysiyetsiz yaÅŸantının devam ediyor olması boÅŸanma sebebi olarak adledilecek ve herhangi bir hak düÅŸürücü süreye tabi olmayacaktır.

  • Terk Sebebiyle BoÅŸanma

     Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenen Terk sebebiyle boÅŸanma çokça karşılaşılan boÅŸanma sebeplerinden birisidir. Fakat kanunun getirmiÅŸ olduÄŸu yükümlülükler nedeniyle bu sebeple boÅŸanma davası pek açılamamaktadır. Nitekim madde metni ÅŸu ÅŸekildedir : ‘EÅŸlerden biri, evlilik birliÄŸinden doÄŸan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diÄŸerini terk ettiÄŸi veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediÄŸi takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüÅŸ ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eÅŸ boÅŸanma davası açabilir. DiÄŸerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eÅŸ de terk etmiÅŸ sayılır. Davaya hakkı olan eÅŸin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eÅŸe iki ay için ortak konuta dönmesi gerektiÄŸi ve dönmemesi halinde doÄŸacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiÄŸinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boÅŸanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.’ ÅŸeklinde düzenlenmiÅŸtir.

     Madde metninden de anlaşılacağı üzere terk sebebiyle boÅŸanmaya karar verilebilmesi için bazı maddi ÅŸartlar söz konusudur. Bunları kısaca sıralayacak olursak ;

  • EÅŸin evi terk etmesinin üzerinden 6 ay geçmiÅŸ olmalı
  • Ä°htar çekilmiÅŸ olmalı
  • BoÅŸanma davası açılmalı
  • Mahkeme kanalıyla yeniden ihtar çekilmeli
  • Bu ihtara da karşılık verilmezse boÅŸanmaya karar verilmeli

     Yukarıda da izah ettiÄŸimiz üzere usuli açıdan zor bir boÅŸanma sebebi olan TERK, uygulamada da biz avukatlar tarafından pek tercih edilmemektedir. Ä°ÅŸbu nedenle Terk sebebiyle açılacak boÅŸanma davalarında Aile Mahkemesi Hakimleri çiftleri evlilik birliÄŸini yeniden oluÅŸturmaya yönlendirmekte, evlilik birliÄŸini kurtarmaya çalışmaktadır.

  • Akıl Hastalığı Nedeniyle BoÅŸanma

     Türk Medeni Kanunu 165. maddesine göre : ‘EÅŸlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diÄŸer eÅŸ için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi saÄŸlık kurulu raporuyla tespit edilmek koÅŸuluyla bu eÅŸ boÅŸanma davası açabilir.’ denilmiÅŸtir. Madde metni gayet açık olup akıl hastalığı sebebiyle boÅŸanmaya karar verilebilmesi için resmi kurumdan saÄŸlık raporu ÅŸartı söz konusudur. Bu rapor olmadığı takdirde bu sebebe dayanılarak boÅŸanmaya karar verilemeyecektir.

GENEL BOÅžANMA SEBEPLERÄ°

     Türk Medeni Kanunumuz, boÅŸanma sebeplerini sıralarken 166. maddede, uygulama ve doktrin tarafından genel boÅŸanma sebebi olarak adlandırılan ‘Evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması’ baÅŸlığını düzenlemiÅŸtir.

   Bugün, boÅŸanma davalarında dayanılan sebeplerin en önemlisi bu olup eÅŸlerin kusurlarına göre boÅŸanmaya karar verilebilmesi anlamını taşımaktadır. Nitekim bugün açılmış davaların neredeyse tamamı bu sebebe dayanmaktadır. Ä°ÅŸbu nedenle boÅŸanma hukuku incelenirken, üzerinde önemle durulması gereken madde 166. maddedir. Bunun yanı sıra anlaÅŸmalı boÅŸanma kurumu da burada düzenlenmiÅŸ ve genel boÅŸanma sebepleri baÅŸlığı altında incelenmiÅŸtir. 

  • Evlilik BirliÄŸinin Temelinden Sarsılması

     Genel boÅŸanma sebeplerini bir araya toplamış olan bu kurum, kusur çerçevesi etrafında eÅŸlerin boÅŸanmalarını düzenlemektedir. Nitekim bir evlilik birliÄŸi içerisinde eÅŸler özel boÅŸanma sebeplerinden biri içerisinde vücut bulmaksızın boÅŸanma talebinde bulunabilirler. Böyle bir durumda seçilecek boÅŸanma sebebi ‘evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması’dır. Yukarıda saydığımız cinsel sorunlar, sadakatsizlik, ekonomik nedenler gibi hususlar da bir evlilik birliÄŸini çıkmaza sokabilmekte, eÅŸler için ortak hayatı çekilmez kılabilmektedir. Ä°ÅŸte bu nedenle kanunkoyucu böyle bir genel düzenlemeye gitmiÅŸtir.

     Evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması nedeniyle görülen boÅŸanma davalarında hakimin vicdani kanaati büyük önem taşımaktadır. Nitekim ortada kusur derecelendirmesi yapılması gereken durumlar söz konusudur. 

     Evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılmasına örnek oluÅŸturabilecek ve Yargıtayca da kabul görmüÅŸ boÅŸanma sebeplerini sıralamak gerekirse ;

  • Cinsel uyum ve doyumun kurulamaması
  • Cinsel iliÅŸkiden kaçınma
  • EÅŸi yok yere ahlaksızlıkla itham etme
  • EÅŸini sevmediÄŸini beyan etme
  • Ev iÅŸlerini yapmaktan kaçınma
  • Cumhuriyet karşıtı faaliyette bulunma
  • Ä°ntihara kalkışma
  • Aşırı ÅŸekilde borçlanarak birçok icra takibinin yapılması
  • Evlilik sırlarını baÅŸkasına anlatma
  • EÅŸin ilk evliliÄŸinden olma çocuÄŸu istememe vs.

   GörüldüÄŸü üzere bu sebepler dolayısıyla mahkemeler boÅŸanmaya karar verebilmektedir. Ä°ÅŸbu nedenle evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması genel bir boÅŸanma sebebidir ve karşı tarafa kusur izafe edebileceÄŸiniz ölçüde boÅŸanma sonucuna ulaÅŸabileceksinizdir.

    AnlaÅŸmalı BoÅŸanma

   Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenmiÅŸ olan anlaÅŸmalı boÅŸanma; evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılması üst baÅŸlığı altında incelenmiÅŸtir. 

     AnlaÅŸmalı boÅŸanma isteyen taraflar ortak bir dilekçe veya bir eÅŸin vermiÅŸ olduÄŸu dilekçeyi diÄŸer eÅŸin kabulüyle anlaÅŸmalı olarak boÅŸanabilirler. Taraflar arzularını anlaÅŸmalı boÅŸanma protokolüne dökmek zorundadırlar. Åžayet mahkemeye buna iliÅŸkin bir protokol verilmemiÅŸse duruÅŸma esnasında buna iliÅŸkin düzenlemeler hakim huzurunda gerçekleÅŸtirilebilecektir. AnlaÅŸmalı boÅŸanma davası açılabilmesi için kanunun aramış olduÄŸu bazı ÅŸartlar söz konusudur. Türk Medeni Kanunu 166. maddede düzenlenen anlaÅŸmalı boÅŸanma ÅŸartları ÅŸu ÅŸekildedir :

  • Evlilik en az 1 yıl sürmüÅŸ olmalı,
  • EÅŸler baÅŸvuruyu birlikte yapmalı,
  • Hakim, tarafları bizzat dinlemeli
  • AnlaÅŸmalı boÅŸanmaya iliÅŸkin hususlar protokole baÄŸlanmalı.

     AnlaÅŸmalı boÅŸanma protokolü düzenlenirken bazı hususların önemle üzerinde durulmalı ve bu hususlar mutlaka protokolde düzenlenmelidir. AnlaÅŸmalı boÅŸanma protokolünde bulunması gereken zorunlu unsurlar:

  • Maddi Tazminat
  • Manevi Tazminat
  • Yoksulluk Nafakası
  • Velayet
  • Çocukla Münasebet
  • Ä°ÅŸtirak Nafakası

     Bu hususların düzenlenmediÄŸi protokol iptal edilmeyecek, duruÅŸma esnasında hakim tarafından bu eksiklik giderilebilecektir. Bu hususların saÄŸlanması halinde Aile Mahkemesi anlaÅŸmalı boÅŸanmaya karar verecek ve evlilik birliÄŸi tarafların arzusu ile son bulacaktır.

    Ortak Hayatın Yeniden Kurulamaması

     Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlenmiÅŸ bir diÄŸer boÅŸanma sebebi de ortak hayatın yeniden kurulamamasıdır. Bu sebebe göre; daha önce açılmış boÅŸanma davası reddedilen eÅŸ, kararın kesinleÅŸtiÄŸi tarihten itibaren üç yıl geçmesine raÄŸmen evlilik birliÄŸi için olumlu bir adım atılmamışsa Aile Mahkemesinden evlilik birliÄŸinin sonlandırılmasını talep edebilecektir. Nitekim madde metni incelendiÄŸinde : ‘BoÅŸanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleÅŸtiÄŸi tarihten baÅŸlayarak üç yıl geçmesi halinde , her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliÄŸi temelden sarsılmış sayılır ve eÅŸlerden birinin istemi üzerine boÅŸanmaya karar verilir.’ denilmektedir. Burada da hakim evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını araÅŸtırmamakta, yalnızca kanuni karine teÅŸkil eden bu hususu dava ile sonlandırmaktadır.

     BoÅŸanma Davalarında Yargılama 

     BoÅŸanma davaları yargılama hukuku bakımından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na tabi olup ÅŸu kurallara tabidir :

Hakim, boÅŸanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe bu hususlar ispatlanmış sayılmayacaktır

Hakim, tarafların ileri sürmüÅŸ olduÄŸu olgular konusunda taraflara hiçbir surette yemin teklif edemez.

Tarafların ikrarı hakimi bağlamaz

Hakim delilleri serbestçe takdir ve tayin eder.

Taraflar arasındaki anlaÅŸmalar hakim onaylamadıkça hüküm doÄŸurmaz.

     GörüldüÄŸü üzere boÅŸanma davaları sıkı bir hakim denetimine ve yorumuna tabi davalardır. Tarafların ikrarı dahi hakimi baÄŸlamamakta hakim vicdani kanaatine ve mevcut delillere göre kararını vermektedir. Nitekim günümüzde boÅŸanma davalarında eÅŸler birbirlerini tehdit edebilmekte, yalan beyan için zorlanabilmektedir. Kanunkoyucu hakime böylesine geniÅŸ bir yetki alanı bırakarak bu hususların önüne geçmek istemiÅŸtir.

       BoÅŸanma Davalarında Verilecek Mahkeme Kararı Nedir?

     BoÅŸanma davalarında en büyük sorun, mahkemenin ne karar vereceÄŸinin kesin deliller olmaksızın tahmin edilemez oluÅŸudur. Bunda hakimin geniÅŸ takdir yetkisinin ve Tük Hukukunun aileyi koruma çabasının etkisi büyüktür. Nitekim boÅŸanma davalarında hakim, eÅŸleri çoÄŸu zaman evlilik birliÄŸine davet etme çabası içerisine dahi girmektedir. Bu bahsettiÄŸimiz çaba kanunun kendisine vermiÅŸ olduÄŸu sulh talebi deÄŸil, tamamen hakimlerin tavırlarıyla alakalı bir husustur.

     BoÅŸanma davalarında mahkeme 3 çeÅŸit karara hükmedebilecektir. Bunlar ;

  1. BoÅŸanma
  2. Ayrılık
  3. Davanın Reddi

     BoÅŸanmaya karar verilmesi halinde evlilik birliÄŸi son bulacaktır. Ayrılık kararı çıkması halinde eÅŸler mevcut evlilikleri devam etmektedir. Fakat hakim, boÅŸanma için yeterli vicdani kanaat oluÅŸturamamış ve bu evlilik birliÄŸinin kurtarılabileceÄŸini düÅŸündüÄŸü için ayrılık kararı vermiÅŸtir. Böylelikle eÅŸler 1-3 yıl arasında ayrılık kararı ile yaÅŸamaya mahkum bırakılmıştır. Kanunun belirlemiÅŸ olduÄŸu 1-3 yıllık ayrılık süresi çok uzun bir süre olup kanunkoyucu burada kanımızca yanlış düzenlemeye gitmiÅŸtir. Nitekim özgür iradesi ile evlilik birliÄŸini devam ettirmek istemeyen eÅŸe bir ceza niteliÄŸi taşımaktadır. Bu sürelerin kısaltılması gerekmekte ve makul süreler için kanunkoyucu tarafından çalışmalar yapılmalıdır.

Haber Tarihi: 06 - Ekim - 2018