Telefon: 0 531 846 1782

Hekimin özensiz davranışı - Tazminat davası

Özet:
Davalı doktorun hem poliklinik hastalarına bakıp hem de doÄŸumhane ile ilgilenmesi durumunda hastalarına ve eldeki davada davacıya yeterli ve özenli bir takip ve tedavide bulunup bulunamayacağı, sezeryandan sonra 2 apgarla morarmış ve hareketsiz doÄŸan bebek için gerekli muayene ve tedavinin uzmanlarınca yapılıp yapılmadığı, davalı hastane koÅŸullarının bu ÅŸekilde doÄŸan bebekler için yeterli olup olmadığı, bebeÄŸin baÅŸka hastaneye sevkinin usulüne uygun ve zamanında yapılıp yapılmadığı, sevk aÅŸamasında bir gecikme var ise bu durumun bebekteki hasarın artmasına yol açıp açmadığı hususlarında yeterli irdeleme yapılmadığı gibi, ATK raporu ayrıntılı bilgi vermekten uzaktır ve soyut ifadeler içermektedir. Hâl böyle olunca bu rapora itibar edilerek hüküm kurulamaz.

 

T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi


Esas No:2014/5060 Karar No:2014/41618 K. Tarihi:25.12.2014 
 

MAHKEMESÄ° : Ä°zmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARÄ°HÄ° : 01/10/2013
NUMARASI : 2010/281-2013/464

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruÅŸmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çaÄŸrı kağıdı gönderilmiÅŸti. Belli günde davacı vekili avukat F. S. Y. ile davalı G. Özel SaÄŸlık Hiz. A.Åž. vekili avukat F. Ö. T.'un gelmeleriyle duruÅŸmaya baÅŸlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için baÅŸka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduÄŸu saptanarak dosya incelendi, gereÄŸi konuÅŸulup düÅŸünüldü.

KARAR

Davacılar, davacılardan Ç.. B..'ın gebelik sürecini davalı Özel G.Hastanesinde, davalı doktor A.. G..'nün kontrolünde geçirdiÄŸini ve müÅŸterek çocukları küçük Beren'in 19.08.2009 tarihinde davalı doktor tarafından dünyaya getirildiÄŸini, doktor tarafından normal doÄŸuma karar verildiÄŸini, davacı Ç.'in normal doÄŸum yapması için doÄŸumhanede uzun süre bekletildiÄŸini, en son sezeryan ile küçük Beren'in anne karnından alınarak derhal T. EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi'ne sevk edildiÄŸini, bebeÄŸin 28 gün boyunca yoÄŸun bakım ünitesinde kaldığını, küçük Beren'in davalı doktorun özensizliÄŸi, hastane koÅŸullarının kötü ve donanımın eksik olması nedeni ile doÄŸum sırasında oksijensiz kaldığını, bedenen ve ruhen özürlü olarak doÄŸduÄŸunu, baÅŸkalarının desteÄŸine ve bakımına muhtaç hale geldiÄŸini, hastane sürecinde sıkıntı yaÅŸadıklarını ve çocuklarının hayatı boyunca özürlü olarak yaÅŸayacak olması nedeni ile de manevi yönden büyük bir çöküntü içine girdiklerini, birçok harcama yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, fazlaya iliÅŸkin hakları saklı kalmak kaydı ile küçük Beren için 30.000,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminat ile anne ve baba için 10.000,00-'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren iÅŸleyecek yasal faizi ile Birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiÅŸlerdir.
Davalılar, davacıların iddialarının tıbbi bir tespite dayanmadığını, hekimin normal doÄŸuma karar vermesinin tıp kurallarına uygun olduÄŸunu, normal doÄŸum esnasında anne ve bebeÄŸin hayati tehlikesinin bulunması nedeni ile sezaryene geçildiÄŸini, davalı doktorun yaptığı tıbbi giriÅŸimlerin, tıp gereklerine uygun ve tamamen doÄŸru yöntemler olduÄŸunu,hastane koÅŸullarının ise yeterli olduÄŸunu savunarak davanın reddini dilemiÅŸlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiÅŸ;hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiÅŸtir.
1-Davacılar,davalı doktorun özen yükümlülüÄŸüne aykırı davranması, hastane koÅŸullarının kötü ve donanımın yetersiz olması nedeni ile küçük Beren'in doÄŸum esnasında oksijensiz kalarak özürlü doÄŸduÄŸundan bahisle uÄŸradıkları maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile eldeki davayı açmışlardır.Dava bu hali ile doktor ve özel hastanenin sorumluluÄŸuna iliÅŸkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doÄŸrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76. md.; 6100 sayılı HMK. 33. md.). Dava, davalı doktorun vekillik sözleÅŸmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md). Vekil, iÅŸ görürken yöneldiÄŸi sonucun elde edilmemesinden deÄŸil de, bu sonuca ulaÅŸmak için yaptığı uÄŸraÅŸların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluÄŸu, genel olarak iÅŸçinin sorumluluÄŸuna iliÅŸkin kurallara baÄŸlıdır (B.K. 390/II). Vekil, iÅŸçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur (B.K. 321/1 md). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluÄŸun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktorlar, hastalarının zarar görmemesi için yalnız mesleki deÄŸil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor, tıbbi çalışmalarda bulunurken, bazı mesleki ÅŸartları yerine getirmek, hastanın durumuna deÄŸer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor, ufak bir tereddüt gösteren durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araÅŸtırmalar yapmak ve bu arada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. ÇeÅŸitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmalı, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmalı ve en emin yolu tercih etmelidir (Bkz. TandoÄŸan, Borçlar Hukuk Özel Borç Ä°liÅŸkileri, Ank.1982, Sh.236 vd). Gerçektende mesleki bir iÅŸgören doktor olan vekilden, ona Güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz bir özen göstermeyen vekil, B.K. 394/1 uyarınca vekaleti gereÄŸi gibi ifa etmemiÅŸ sayılmalıdır.
Somut olayda, mahkemece, Ä°stanbul Adli Tıp Kurumu 3. Ä°htisas Kurulu'ndan 03.04.2013 tarihli rapor alınmıştır. Adli Tıp Kurumu raporunda sonuç olarak; mevcut tıbbi belgelere göre normal doÄŸum kararının doÄŸru olduÄŸu, saat 10 ve 12'de çekilen NST'lere göre bebeÄŸin çocuk kalp sesinin düÅŸtüÄŸünü gösteren bulguların olmadığı, çocuk kalp sesinin düÅŸmesi üzerine sezaryene alınmasının doÄŸru olduÄŸu, ameliyata alınmasında bir gecikmenin olmadığı, doÄŸum eyleminde gebenin uygun takip edildiÄŸi ve Dr. A.G.'ye kusur atfedilemeyeceÄŸi mütalaa olunmuÅŸtur. Mahkemece, ATK raporu hükme esas alınarak bebeÄŸin doÄŸumu için önce normal doÄŸum kararı verildiÄŸi halde sonradan geliÅŸen durum üzerine sezaryen kararı verilerek davacı Ç.. B..'ın ameliyata alınmasında davalı doktorun herhangi bir kusurunun bulunmadığı, küçük Beren'de zor doÄŸum ve doÄŸum sırasında oksijensiz kalması nedeni ile bir takım özürlerin meydana geldiÄŸi, bebeÄŸin kalp atışlarının yavaÅŸlaması üzerine annenin acilen sezaryene alınmasına iliÅŸkin doktor kararının tıp kurallarına uygun olması nedeni ile diÄŸer davalı ÅŸirketin hizmet kusurundan da söz edilemeyeceÄŸi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiÅŸtir. Oysa ki, Adli Tıp Kurumu raporunda davacı ÇiÄŸdem'in normal doÄŸum için doÄŸumhaneye alınmasından sezeryan ameliyatına kadar geçen sürecin hastadaki bulgular da dikkate alınarak olaÄŸan olup olmadığı, bebek hareketlerinin azlığı ÅŸikayeti ile gelen davacının normal doÄŸuma alınmasının tıp kurallarına uygun olup olmadığı, davalı tanıklarının beyanlarına göre normal doÄŸum için bebeÄŸin başının doÄŸum kanalına girmediÄŸi farkedilmesine raÄŸmen bir süre daha bekletilmesinin mutad olup olmadığı, davacının sezeryana alınması koÅŸullarının hangi aÅŸamada oluÅŸtuÄŸu, davacı doktorun bu noktada bir gecikmesinin bulunup bulunmadığı, yine davalı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığına göre davalı doktorun hem poliklinik hastalarına bakıp hem de doÄŸumhane ile ilgilenmesi durumunda hastalarına ve eldeki davada davacıya yeterli ve özenli bir takip ve tedavide bulunup bulunamayacağı, sezeryandan sonra 2 apgarla morarmış ve hareketsiz doÄŸan bebek için gerekli muayene ve tedavinin uzmanlarınca yapılıp yapılmadığı, davalı hastane koÅŸullarının bu ÅŸekilde doÄŸan bebekler için yeterli olup olmadığı, bebeÄŸin baÅŸka hastaneye sevkinin usulüne uygun ve zamanında yapılıp yapılmadığı, sevk aÅŸamasında bir gecikme var ise bu durumun bebekteki hasarın artmasına yol açıp açmadığı hususlarında yeterli irdeleme yapılmadığı gibi, ATK raporu ayrıntılı bilgi vermekten uzaktır ve soyut ifadeler içermektedir. Hâl böyle olunca bu rapora itibar edilerek
hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece yapılacak iÅŸ, üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek uzmanlardan oluÅŸacak bir bilirkiÅŸi kuruluna dosya tevdi edilerek, davalıların açıklanan hukuki konum ve sorumlulukları, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak deÄŸerlendirilip, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluÄŸunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elveriÅŸli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, deÄŸinilen bu yön gözardı edilerek eksik araÅŸtırma ile yazılı ÅŸekilde hüküm kurulmuÅŸ olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların diÄŸer temyiz itirazlarının bu aÅŸamada incelenmesine gerek görülmemiÅŸtir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereÄŸince davacıların diÄŸer temyiz itirazlarının ÅŸimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruÅŸma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peÅŸin alınan 24,30 TL. harcının istek halinde davacılara iadesine, 25.12.2014 gününde oybirliÄŸiyle karar verildi.
 

 

 

 

www.hukukmedeniyeti.org