Telefon: 0 531 846 1782

Sezaryen bağırsak delinmesi - hekim hatası-tazminat

Özet:
Somut olayda davacı F.. U..'ın sezaryen ameliyatı sırasında bağırsağının delindiÄŸi ve devamında birden çok kez ameliyat olduÄŸu sabittir. Mahkemece salt ceza soruÅŸturmasında alınan raporla yetinilmeyerek, yukarıdaki açıklamalar ışığında üniversitelerden seçilecek uzman hekimler eliyle taraf itirazlarının karşılar, denetime açık, her türlü ÅŸüpheden uzak sonuca varır mahiyette rapor alınması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı ÅŸekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.

T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/10131 Karar No:2014/34506 K. Tarihi:5.11.2014 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereÄŸi konuÅŸulup düÅŸünüldü.

KARAR

Davacılar, F.. U..'ın doÄŸum yapmak üzere 18.04.2012 günü Malatya Sıtmapınarı Ö..G.. Hastanesine yatırılmış olup 19.04.2012 günü davalı kadın doÄŸum uzmanı N.. D..'ın yaptığı sezaryen ameliyatı sonucunda bir kız bebeÄŸi dünyaya getirdiÄŸini, ameliyat sonrası takip ve gözleminin yapılmadığını, tuvalet ihtiyacını gideremediÄŸi hususunun dikkate alınamadığını, bu yönde herhangi bir soru sorulmadığı gibi bu durumun anormal olup olmadığı hususunda herhangi bir bilgi de verilmediÄŸini, doÄŸumdan bir gün sonra N.. D..'ın ve baÅŸhekimin bilgisi dahilinde Ö.. G.. hastanesinden taburcu edilerek evine gönderildiÄŸini, ertesi gün dayanılmaz karın aÄŸrıları ve karnında oluÅŸan ÅŸiÅŸlik nedeniyle D.. Devlet Hastanesi acil servisine müracaat etmiÅŸ olup oradaki doktorlar tarafından bazı tetkikler yapılıp ağırının biraz miktar azaltılması saÄŸlandıktan sonra tekrar eve gönderildiÄŸini, ancak aÄŸrıların devam etmesi üzerine tekrar D.. devlet hastanesi doktoru tarafından ambulansla Malatya devlet hastanesine sevk ettiÄŸini, eÅŸinin durumu doÄŸumu gerçekleÅŸtiren N.. D.. isimli doktora telefonla bildirdiÄŸini ve aynı gün Malatya Ö.. G.. hastanesine intikal edildiÄŸini, burada muayene eden Genel cerrahi uzmanı davalı doktor E.. B..'nun bağırsağın delindiÄŸini ve bağırsak içeriÄŸinin karın boÅŸluÄŸuna sızdığını belirterek hastayı baÅŸka bir saÄŸlık kuruluÅŸuna sevk etmeyerek doÄŸrudan ameliyata aldığını, ameliyat öncesindeki aÄŸrılarının ameliyat sonrasında da devam ettiÄŸini, bunun sonrasında T.. Ö.. Tıp Merkezi Genel Cerrahi yoÄŸun bakım servisine ambulansla gönderildiÄŸini, burada yapılan muayenede karnının içinde yeni kirlilik bulunduÄŸunu ve bu nedenle acilen 3. kez ameliyat olması gerektiÄŸini, hayati tehlikesinin bulunduÄŸunu, karın boÅŸluÄŸundan çıkartılan bağırsakların ameliyat edilen bölümünün bir alet içerisinde vücudunun dışında bulunmakta olup bağırsak içeriÄŸinin deÅŸarjının da bu kutu yardımıyla saÄŸlandığını, vücut dışındaki bağırsakların tekrar vücudunun içerisine alınması için Ö.. Malatya P.. Hospital'da 2 kez ameliyat edildiÄŸini, bu olaylar nedeniyle sürekli olarak ölüm korkusu yaÅŸadıklarını, bebeÄŸini bir kez bile emziremediÄŸini, davalı N.. D..'ın bağırsak zedelenmesine sebebiyet vermesi, davalı E.. B.. ile G.. Hastanesini iÅŸleten ÅŸirketin hastanenin yoÄŸun bakımı servisi olmamasına raÄŸmen ameliyat etmesi nedeniyle kusurlu olduklarını, davalılar hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve meslekte ihmal neticesinde yaralamaya sebebiyet vermek suçu nedeniyle Malatya Cumhuriyet BaÅŸsavcılığının 2012/13003 Sor. Sayılı ÅŸikayetinin yapıldığını ve soruÅŸturmanın halen devam ettiÄŸini, davacıların tümünün çektiÄŸi üzüntü ve korkular nedeniyle manevi tazminat istemlerinin haklı olduÄŸunu ileri sürerek davacılardan F.. U.. için 100.000,00 TL, Y.. U.. için 40.000,00 TL, diÄŸer davacılar Merve, Esra, A.. Ä°.. ve G.. U. için ayrı ayrı 15.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 19.04.2013 tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiÅŸtir.


Davalı E.. B.. davaya cevap vermemiş, diğer davalılar kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiÅŸ; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiÅŸtir.


Dava, doktor ve hastası arasındaki vekalet sözleÅŸmesinden doÄŸan manevi tazminat istemine iliÅŸkindir. Davacılar sezaryen ameliyatı sonrasında oluÅŸan rahatsızlığın komplikasyon deÄŸil malpraktis teÅŸkil ettiÄŸini ve davalıların kusurlu olmakla manevi zararlarını tazminle mükellef olduÄŸunu ileri sürmüÅŸ, davalılar ise bu neticenin sezaryen ameliyatının olaÄŸan risklerinden olduÄŸunu savunmuÅŸtur. Mahkemece savcılık soruÅŸturması nezdinde alınan Adli Tıp Raporunun davalılara kusur atfetmeyen mütalaasına dayanılarak davanın reddine karar verilmiÅŸtir.


Borçlar Kanunu’nun vekâlet akdini düzenleyen 502 ve devamı maddeleri uyarınca davanın temeli vekillik sözleÅŸmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır.Vekil vekâlet görevine konu iÅŸi görürken yöneldiÄŸi sonucun elde edilmemesinden sorumlu deÄŸil ise de, bu sonuca ulaÅŸmak için gösterdiÄŸi çabanın yaptığı iÅŸlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doÄŸan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluÄŸu, genel olarak iÅŸçinin sorumluluÄŸuna iliÅŸkin kurallara baÄŸlıdır.Vekil iÅŸçi gibi özenle davranmak zorunda olup,en hafif kusurunda bile sorumludur. (TBK.nun 395 ve 396. md.) O nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluÄŸun unsuru olarak kabul edilmelidir.Doktor hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm Åžartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiÄŸi önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doÄŸuran durumlarda bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araÅŸtırmalar yapmak ve bu arada da koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. ÇeÅŸitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınılmak ve en emin yol seçilmelidir. Gerçekten de müvekkil (hasta) mesleki bir iÅŸ gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aÅŸamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir.Gereken özeni göstermeyen vekil, TBK.nun 510/1. maddesi hükmü uyarınca vekaleti gereÄŸi gibi ifa etmemiÅŸ sayılmalıdır. Tıbbın gerek ve kurallarına uygun davranılmakla birlikte sonuç deÄŸiÅŸmemiÅŸ ise doktor sorumlu tutulmamalıdır.


Önemli bir diÄŸer düzenleme de Avrupa Biyotıp SözleÅŸmesidir. Bu sözleÅŸme 9.12.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.
Bu sözleÅŸmenin “Amaç” baÅŸlıklı 1. maddesinde; “Bu sözleÅŸmenin tarafları, tüm insanların haysiyetini ve kimliÄŸini koruyacak ve biyoloji ve tıbbın uygulanmasında, ayırım yapmadan herkesin, bütünlüÄŸüne ve diÄŸer hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesini güvence altına almakla yükümlüdürler.”
SözleÅŸmenin 4. maddesinde ise, “Meslek Kurallarına Uyma” baÅŸlığı altında; “AraÅŸtırma dahil, saÄŸlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükler ve 2014/19545-22576 standartlara uygun olarak yapılması gerekir.” denilmektedir.SözleÅŸme iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiÅŸtir.Bu durumda, her türlü tıbbi müdahalenin mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olması benimsenmiÅŸtir.

Somut olayda davacı F.. U..'ın sezaryen ameliyatı sırasında bağırsağının delindiÄŸi ve devamında birden çok kez ameliyat olduÄŸu sabittir. Mahkemece salt ceza soruÅŸturmasında alınan raporla yetinilmeyerek, yukarıdaki açıklamalar ışığında üniversitelerden seçilecek uzman hekimler eliyle taraf itirazlarının karşılar, denetime açık, her türlü ÅŸüpheden uzak sonuca varır mahiyette rapor alınması ve neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı ÅŸekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peÅŸin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliÄŸden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2014 gününde oybirliÄŸiyle karar verildi.

 

 

 

 

 

 

https://www.hukukmedeniyeti.org/karar/7550/