İşçilik alacağı izin ücreti
Boşanma Avukatı
BoÅŸanma davalarında, BoÅŸanma Avukatı olarak Ä°stanbul ve genelinde hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Ä°stanbul gibi büyük bir ÅŸehirde her zaman iyi avukat bulmak elbette ki zor oluyor. BoÅŸanma Avukatı olarak müvekkillerimizin hak kayıpları yaÅŸamadan en kısa sürede davalarını sonuçlandırmalarına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Alanında uzman ve tecrübeli boÅŸanma avukatı kadromuzla boÅŸanma davaları baÅŸta olmak üzere aile hukukunun tüm alanlarında müvekkillerimize destek veriyoruz. Amacımız etik kurallar içerisinde sizlere sonuca ulaÅŸtıracak çözümler üretmektir. BoÅŸanma avukatı arıyorsanız Ä°stanbul için tüm ilçelerden bizler ile iletiÅŸime geçebilirsiniz.
BoÅŸanma Sebepleri Nelerdir?
BoÅŸanma eÅŸler hayatta iken evlilik iliÅŸkisine mahkeme kararı ile hukuken son verilmesidir. Evlilik ile birlikte ÅŸahsi hal sicilinde (nüfus kayıtlarında) “evli” medeni halini almış olan eÅŸler, boÅŸanma kararının kesinleÅŸmesi ile birlikte “boÅŸanmış” medeni halini alırlar. BoÅŸanma ile birlikte, eÅŸlerin birbirine karşı evlilikten doÄŸan karşılıklı hakları ve yükümlülükleri sona erer.
EÅŸler sadece mahkeme tarafından karar verilmiÅŸ olmak kaydıyla tazminat, nafaka gibi mali konularda karşılıklı hak ve borç sahibi olabilirler. Bu nedenle mahkemece boÅŸanma kararı verilebilmesi için davacı ile davalı arasında hukuken devam etmekte olan bir “evlilik” iliÅŸkisi bulunmalıdır. Bu iliÅŸkinin fiilen bir aile iliÅŸkisi ÅŸeklinde olup olmadığı, varsa aile iliÅŸkisinin saÄŸlıklı olup olmadığı gibi hususların önemi yoktur. BoÅŸanma kararının verilebilmesi için Medeni Kanunun 129 ila 134. maddelerinde düzenlenmiÅŸ olan sınırlı sayıdaki “sebebin” (halin) gerçekleÅŸmiÅŸ olması gereklidir. Yazının devamında ayrıntılı olarak inceleyeceÄŸimiz bu hallerin tümünün temel özelliÄŸi, evliliÄŸin saÄŸlıklı bir biçimde yürümesine engel olan haller niteliÄŸini taşımasıdır.
Aldatma (Zina) Nedeniyle BoÅŸanma
Zina, evli bir erkek veya kadının kocasından veya karısından baÅŸka bir kadın veya erkekle cinsel iliÅŸkide bulunması demektir. Karı ya da kocadan birinin zina etmesi, diÄŸer taraf için bir boÅŸanma sebebidir. Böylece kanun Türk kültüründe önemli bir yer tutan namus anlayışını hukuki temele dayandırmış olmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere boÅŸanmaya imkan veren zina fiilinin gerçekleÅŸmesi için birinci unsur cinsel birleÅŸmedir. Yabancı kiÅŸiyle cinsel birleÅŸmede bulunan eÅŸin bunu kiminle yaptığı, bu kiÅŸinin evli olup olmadığı, yaşı, cinsel birleÅŸmenin amacı ve özellikle süreklilik taşıyıp taşımadığı önemli deÄŸildir. Zira evlilikte eÅŸlerin namuslu olmaları, bir durumu ifade eder ve bu durumun ortadan kalkması için sürekli bir yanlış davranışın bulunması gerekmez. Ancak ceza hukuku ve uygulaması yönünden zina ile medeni hukuktaki boÅŸanma sebebi olan zinayı birbiriyle karıştırmamak gerekmektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesince iptal edilmeden önce Türk Ceza Kanunumuzun 441 ve 442. maddelerine göre cezalandırmaya sebep olan bir davranış (suç) olarak zina için evli kadının bir kez de olsa baÅŸkasıyla iliÅŸkisi yeterli görülüyor ancak buna karşılık evli erkeÄŸin zina fiilinin suç oluÅŸturabilmesi ve cezalandırılabilmesi için, zina yaptığı kadınla fiili evlilik iliÅŸkisi kurması ÅŸartı aranıyordu. Özellikle doÄŸu ve güneydoÄŸu bölgelerinde örf ve adetlerin de olumsuz katkısı nedeniyle kuma hayatı, kadınların karşı çıkabildiÄŸi ve itiraz edebildiÄŸi bir durum deÄŸildir.
Dolayısıyla erkeÄŸin kuma getirmek ÅŸeklinde kendisini gösteren zinası nedeniyle neredeyse hiç boÅŸanma davası açılmamaktadır. Buna karşılık erkeÄŸin kısa süreli ya da bir gecelik iliÅŸkisi nedeniyle kadının erkeÄŸe karşı zina nedeniyle boÅŸanma davası açtığı hallere toplumumuzda çok daha az rastlanmaktadır. Zira bu gibi hallerde kadınlar öncelikle boÅŸanmanın olumsuz sonuçlarıyla karşılaÅŸmak yerine kocanın zinasına göz yummayı tercih etmektedirler.
Yine ayrıca evli kadınların önemli bir kısmı, erkeÄŸin bu davranışını yerinde bulmakta ya da en azından boÅŸanma için yeterli bir sebep olarak görmemektedirler. Ayrıca belirtelim ki zina fiilinin iÅŸlendiÄŸinin ispat edilemeyecek olması evli kadınları boÅŸanma davası açmaktan caydırabilmektedir. Oysa Yargıtay zinanın boÅŸanma sebebi yapılabilmesi için ceza hukuku anlamında bir suç olarak ispat edilmesi ÅŸartını aramamakta, hakimin boÅŸanma kararı verebilmek için ipuçları, tavır ve davranışları da yeterli görebileceÄŸini kabul etmektedir.
Cana Kast ve Pek Kötü Muamele Nedeniyle BoÅŸanma
Medeni Kanunda cana kast ve fena muamele bir boÅŸanma sebebi olarak düzenlenmiÅŸtir. Ancak gerçekte cana kast ile fena muamele kavramları birbirinden farklı deÄŸerlendirilmelidir. Fena muamele eÅŸlerden birinin diÄŸerine acı ve ızdırap veren her tür davranışıdır. Ruhi ya da fiziki saÄŸlığı bozan ve tehlikeye düÅŸüren davranışlar olarak da nitelendirilebilir. ÖrneÄŸin dayak, iÅŸkence, anormal cinsel iliÅŸkiye zorlama, aç bırakma, sokakta bırakma, eve hapsetme ve bunlardan birini yapmakla tehdit etme (korkutma) gibi hallere maruz kalan eÅŸ acı ve ızdırap duymaktadır.
Fena muamele genellikle erkeÄŸin kadına yönelik bir davranışı olarak görünür. Ancak bazı hallerde kadın da namus ve haysiyeti zedeleyici ya da aÅŸağılayıcı söz ve davranışlarla kocasına eziyet edebilir. Hatta hakaret türünden davranışlar daha çok kadın tarafından kocasına karşı yapılmaktadır. Kadının erkeÄŸe yönelik bu tür davranışı genellikle erkeÄŸin yaptığı hatalı davranışlara karşılık bir intikam alma yöntemi olarak seçilmektedir. Cana kast eÅŸlerden birinin diÄŸerini öldürmeye teÅŸebbüs etmesidir. Öldürme kastının bulunması yeterli olup ceza hukukunun tanımladığı anlamda tasarlama halinin bulunması ÅŸart deÄŸildir. Bir anlık kızgınlık ve hatta hafif ya da ağır tahrik sonucu dahi olsa cana kastetmiÅŸ olmak yeterlidir.
EÅŸlerden birinin diÄŸerine karşı ağır suç iÅŸlediÄŸi hallerde, daha sonra barışacaklarını ve birlikte yaÅŸamaya devam edeceklerini beklemek çoÄŸunlukla mümkün deÄŸildir. Zira bir evde birlikte yaÅŸamak her ÅŸeyden önce bu kiÅŸilerin birbirlerine asgari ölçüde güven duymalarını gerektirir. Biri diÄŸerinin canına kastetmiÅŸ olan iki kiÅŸinin ne ÅŸekilde olursa olsun yeniden birbirine asgari güveni duymasını saÄŸlamak neredeyse imkansızdır. Bir eÅŸin diÄŸerine fena muamelede bulunması hallerinde ise maÄŸdur durumdaki eÅŸ çoÄŸunlukla istemediÄŸi ancak katlanabileceÄŸi bir halle karşı karşıyadır.
ÇeÅŸitli yardımlarla problem çözülebilir ve evlilik birliÄŸi devam edebilir. Fena muamele hallerinin bir diÄŸer özelliÄŸi küçük olaylarla baÅŸlaması ve daha sonra eylemlerin ÅŸiddetlenmesi ve bu tür muamelenin bir alışkanlık halini almasıdır. Özellikle kötü muamelenin ilk ve küçük aÅŸamalarında bu fiili yapan eÅŸi nasihat ve benzeri yollarla vazgeçirmek mümkün olabilir. Bu durumda evlilik birliÄŸi yeniden saÄŸlıklı bir yola girebilir.
Ancak belirtmek gerekir ki cana kast noktasına gelen eÅŸin bu aÅŸamadan önce eÅŸine yönelik fena muamelelerde bulunmuÅŸ olması ve gittikçe ÅŸiddetlenen bu kötü muamelenin cana kast ile sonuçlanması muhtemeldir. Buna karşılık özellikle kadının kocasının canına kastettiÄŸi hallerde kocadan kaynaklanan sebeplerle evlilik artık çekilmez hale gelmiÅŸtir. Kadın evliliÄŸi normal yoldan sona erdirme imkanına ya da cesaretine sahip deÄŸilse kocasını öldürerek hem ondan hem de böylece acı ve ızdırap kaynağı olan evlilikten kurtulmak istemiÅŸ olabilir. Aynı ÅŸekilde istisnai de olsa bazı hallerde erkek karısını namusunu kirletmiÅŸ olmak gibi sebeplerle öldürmeye kastedebilir. Zinada olduÄŸu gibi bu hallerde de cana kasteden veya fena muamelede bulunan eÅŸin affedilmesi ya da hak düÅŸümü süresinin geçmesi ile dava açma hakkı ortadan kalkar.
Suç Ä°ÅŸleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
Medeni Kanunda cürüm olarak adlandırılan boÅŸanma sebebi sınırlandırılmış ve yüz kızartıcı, utanç verici suçlara inhisar ettirilmiÅŸtir. Hırsızlık, kaçakçılık, dolandırıcılık, rüÅŸvet, ihtilas, irtikap zimmet, sahtekarlık, yalan yere yemin etmek, ırza geçmek gibi suçlar yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmektedir. Bu tür suçlar nedeniyle boÅŸanma talep edilebilmesi için bir eÅŸin diÄŸerine suç isnadı yeterli deÄŸildir.
Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı vermesi ya da en azından ceza ya da hukuk mahkemesinin suçun iÅŸlenmiÅŸ olduÄŸunu tespit etmesi gerekmektedir. Haysiyetsizlik ise eÅŸlerden birinin namus, ÅŸeref, haysiyet gibi toplumsal ve ahlaki kavramlara aykırı olan bir yaÅŸayışı sürekli bir hayat tarzı olarak belirlemiÅŸ olmasıdır. ÖrneÄŸin muhabbet tellallığı, esrarkeÅŸlik, kumarbazlık, cinsi sapıklık vb. Ancak haysiyetsizlik sebebiyle boÅŸanmaya hükmedebilmek için davalı eÅŸin haysiyetsiz bir hayat sürmekte olmasının diÄŸer eÅŸ için evliliÄŸi çekilmez hale getirmiÅŸ bulunması da gereklidir. BaÅŸka deyiÅŸle diÄŸer eÅŸ de benzer davranışlar içindeyse bu gerekçeyle boÅŸanma talep etme hakkı ortadan kalkar.
Terk Nedeniyle BoÅŸanma
EÅŸlerden birinin müÅŸterek ikametgahı (evi) terk etmesi diÄŸer taraf için bir haklı boÅŸanma sebebidir. DiÄŸer eÅŸin rızasıyla ya da rızası olmasa dahi çeÅŸitli zorunluluklar sonucu eÅŸlerden birinin evden ayrılması terk nedeniyle boÅŸanma hakkını vermez. Önemli olan, eÅŸin evlilik birliÄŸinin kendisine yüklediÄŸi borç ve sorumluluklardan kaçmak amacıyla ve haklı bir sebebi olmaksızın evi terk etmesidir. Herhangi bir haklı gerekçeyle evden ayrılan eÅŸin daha sonra bu gerekçenin ortadan kalkmasına raÄŸmen eve dönmemesi de aynı ÅŸekilde evi terk etmek niteliÄŸindedir.
Evi terketme kavramı ikametgah ile ilgilidir. Bu nedenle ikametgahın neresi olduÄŸu da belirlenmelidir. Medeni Kanunun, gerçek kiÅŸilerin ikametgahının neresi olacağını düzenleyen 21. maddesi, evli kadının ikametgahını kocasının ikametgahı ile aynı yer olarak belirlemiÅŸtir. Böylece eÅŸlerin birlikte oturacağı (müÅŸterek) ikametgahı seçme yetkisi kocaya tanınmış, kadına da bu ikametgahta oturmak hem bir hak hem de -daha ziyade- bir yükümlülük olarak verilmiÅŸtir. O halde erkeÄŸin seçtiÄŸi ikametgahı beÄŸenmediÄŸi için orada oturmayı kabul etmeyen kadın müÅŸterek ikametgahı terk etmiÅŸ sayılacaktır.
Bu durum özellikle oturulacak ÅŸehrin ya da semtin seçiminde eÅŸler arasında önemli ölçüde bir ihtilaf çıkması halinde kendisini gösterecektir. Konu aynı zamanda ailenin reisinin kim olacağı tartışması ile de ilgilidir. Zira aile reisine kanunen tanınmış önemli haklardan biri ikametgahı seçmektir. Kanun kadının bu konuda erkeÄŸe tabi olmasını emretmekle aynı zamanda erkeÄŸin aile içindeki rolünü de belirlemektedir.
ErkeÄŸin ortak ikametgahtan ayrılmakla birlikte evini taşımaması, diÄŸer deyiÅŸle yeni bir ikametgah belirleyip eÅŸini davet etmemesi erkeÄŸin evi terk etmiÅŸ olması sonucunu doÄŸurur. Aynı ÅŸekilde erkeÄŸin seçtiÄŸi ikametgaha karısını kabul etmemesi de evi terk etmesi anlamındadır. Terk halinin bir boÅŸanma sebebi yapılabilmesi için terkin (ayrı yaÅŸamanın) en az üç ay devam etmiÅŸ olmasının yanında, en erken terk olayından iki ay sonra ve dava açılmadan bir ay önce terk edilen eÅŸin hakime baÅŸvurarak terk eden eÅŸe “bir ay içinde eve dönmesini ihtar” ettirmesine raÄŸmen eÅŸin dönmemesi gereklidir.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma
Hastalığın bir boÅŸanma sebebi haline getirilmesi ilk bakışta yadırganabilir Zira eÅŸler iyi ve kötü günde, hastalıkta ve saÄŸlıkta birbirlerine destek olmayı vaat etmiÅŸlerdir. Ancak akıl hastalığı diÄŸer hastalıklardan farklı bir durumdur. Öncelikle; akıl hastalığı, evliliÄŸin esaslı sebeplerinden biri olan neslin saÄŸlıklı bir ÅŸekilde devam etmesi beklentisini engelleyeceÄŸinden kesin evlenme engelleri arasında sayılmıştır.
Akıl hastalığına raÄŸmen yapılmış bir evlilik mutlak butlanla batıldır ve iptal ettirilebilir. BaÅŸta evliliÄŸi engelleyen bir durum olan akıl hastalığının, evlenirken saÄŸlıklı olan bir eÅŸte daha sonra ortaya çıkması halinde aynı gerekçeyle evliliÄŸi sona erdirmesi bu nedenle doÄŸru bir yaklaşım tarzıdır. Ayrıca Medeni Kanun akıl hastalığının boÅŸanma gerekçesi olarak kullanılabilmesi için; hastalığın üç yıldan bu yana devam etmekte olması, iyileÅŸmesinin mümkün görülmemesi ve hastalık nedeniyle diÄŸer eÅŸ için ortak hayatın çekilmez bir hal almış olması ÅŸartlarını da aramaktadır. Bu ÅŸartlara raÄŸmen diÄŸer eÅŸ vefa göstererek evliliÄŸi sürdürmek istiyorsa boÅŸanma davası açmadığı sürece evlilik devam edecektir.
Evlilik Birliğinin Sarsılması
Özel boÅŸanma sebeplerini genel boÅŸanma sebeplerinden ayıran en önemli fark özel boÅŸanma sebebinin varlığının boÅŸanma kararı verilmesi için yeterli olmasıdır. Yani özel boÅŸanma sebebinin varlığı halinde davacı taraf karÅŸlı tarafın bu sebebin meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığını ispat etmek zorunda deÄŸildir. Ä°spata muhtaç tek konu özel boÅŸanma sebebinin var olup olmadığıdır. Buna karşılık ÅŸiddetli geçimsizliÄŸe dayalı bir boÅŸanma davası açılması halinde davayı açan taraf kusur olgusunu ispat edemezse geçimsizliÄŸi de ispat edememiÅŸ olacaktır.
Yukarıda da bahsettiÄŸimiz üzere genel boÅŸanma nedeni olan evlilik birliÄŸinin sarsılması için kanunda sayılan bir eylem türü bulunmamaktadır. Ancak uygulamada yerleÅŸik hale gelmiÅŸ bu gerekçe ile eÅŸlerin boÅŸanmasına karar verilecek olan eylemleri örnek olarak aÅŸağıda açıklayacağız.
Cinsel Ä°liÅŸkiden Kaçınmak
Evlilik birliÄŸi içerisinde eÅŸlerin cinsel anlamda birlikte olmaya yönelik beklentileri de taraflara bir baÅŸka yükümlülük yüklemektedir. Bu nedenledir ki herhangi bir saÄŸlık sorunu olmaksızın eÅŸi ile cinsel birliktelik yaÅŸamayan eÅŸin kusurlu olduÄŸu kabul edilecektir.
Fiziksel Åžiddet
EÅŸlerden birinin diÄŸerine fiziksel ÅŸiddet uygulaması durumunda bu hem bir boÅŸanma sebebi hem de cezai bir süreç doÄŸurur. Fiziksel ÅŸiddete maruz bırakılan eÅŸ, diÄŸer eÅŸ hakkında suç duyurusunda bulunabilecektir. Aynı zamanda fiziksel ÅŸiddet evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecektir. Fiziksel ÅŸiddetin boÅŸanma davasına konu edilebilmesi için ÅŸiddetin, evlilik birliÄŸi devam ederken ve boÅŸanma davası açılmadan önce uygulanmış olması gerekir. BoÅŸanma davası açıldıktan sonra fiziksel ÅŸiddet uygulanmışsa ÅŸayet bu durumda ayrıca bir tazminat talep etmek mümknü olur ancak bu talep boÅŸanma davası içerisinde deÄŸerlendirilmez.
Ailenin Müdahalesi
EÅŸler, ortak bir yaÅŸam ve aile hayatı kurmak maksadı ile evlenmektedir. Bu nedenle taraflardan birinin ailesinin müÅŸterek hayata müdahale anlamına gelecek eylemleri söz konusu olmamalıdır. Aksi halde bu bir boÅŸanma sebebi olabilecektir.
Aşırı Kıskançlık
EÅŸlerin birbirini makul ve kabul edilebilir ölçüde kıskançlık duyması olaÄŸandır. Aynı zamanda tarafların birbirlerine karşı sadakat yükümlülüÄŸüne uygun hareket etmesi de önemli bir husustur. Ancak evlilik birliÄŸi devam ederken taraflardan biri için ortak hayatı çekilmez hale getirecek ÅŸekilde aşırı bir kıskançlık göstermek ise boÅŸanma sebebi olabilecektir.
Bu hallere ek olarak birkaç örnek daha vermek gerekirse:
- Ekonomik ve psikolojik şiddet uygulanması
- EÅŸin ailesine hakaret etme
- Ä°ftira atma
- Kumar oynama ve borca sebebiyet verme
- Sosyal medya aracılığıyla başkalarıyla duygusal ilişki kurma
- Zorla ters iliÅŸki kurma
- Eşin hastalığı ile ilgilenmeme
gibi sebepler sayılabilir. Bu ve benzeri birçok durum evlilik birliÄŸinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle boÅŸanma gerekçesi oluÅŸturulabilecektir.
Boşanma Kararı Almak
Açılan boÅŸanma davasının nasıl bir hükümle sonlanacağı, kaç celse daha süreceÄŸi gibi hususlarda yaklaşık olarak tahmin edebilme durumları bulunmaktadır. Bu süreçte masraflarının ve yargılama giderleri de ayrı bir konudur. Bu konuda dava öncesinde ve sürecinde boÅŸanma masrafı ile vekalet hizmeti fiyatı telefon numarası üzerinden öncesinde müvekkile bildirilir.
Lehine hüküm verilen kiÅŸi, tüm bu masrafları aleyhe hüküm verilen kiÅŸiden temin edebilecek ve yargılama giderleri ile birlikte yükletilecektir. Mahkemece karar verilirken tarafların ekonomik ve sosyal faaliyet durumu da göz ardı edilmeyecektir. Ayrıca verilen karara karşılık itiraz yoluna baÅŸvurarak dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesine, istinaftan aleyhe gelen karar adına Yargıtaya temyiz yoluna baÅŸvurarak hukuki itiraz yoluna baÅŸvurabilir.
BoÅŸanma Davası Nasıl Açılır?
BoÅŸanma davasının nasıl açılacağı, anlaÅŸmalı veya çekiÅŸmeli boÅŸanma davalarından hangisinin tercih edildiÄŸine göre deÄŸiÅŸir. Ancak, her iki tür boÅŸanma davası da Aile Mahkemesi’nde açılır. BoÅŸanmak isteyen taraflardan biri iki nüsha dava dilekçesi, varsa eklemek istediÄŸi belgeleri ve nüfus cüzdan fotokopisini ekleyerek boÅŸanma davasını avukatsız olarak kendisi de açabilir.
Boşanma Davası
Tekcan Hukuk Bürosu olarak uzman boÅŸanma avukatı ekibimizle yalnızca boÅŸanma davasının açılması ve yürütülmesi iÅŸlerini deÄŸil eÅŸ zamanlı olarak çiftlerin evlenmeden önce ve sonra evlilik sözleÅŸmelerinin ve mal ayrılığı sözleÅŸmelerinin hazırlanması, süreçle ilgili tarafların sözleÅŸmelerin imzalanmasından önce bilgilendirilmesi iÅŸ ve iÅŸlemlerini de yürütmektedir. En iyi avukat, sizin için en iyi olduÄŸunuzu düÅŸündüÄŸünüz avukattır. Vekalet iliÅŸkisi güven esasına dayanır ve bu anlamda güveneceÄŸiniz bir boÅŸanma avukatı sizi en doÄŸru sonuca en kısa sürede ulaÅŸtırmayı hedefleyen en iyi avukattır. Ä°ki çeÅŸit boÅŸanma davası vardır.
Anlaşmalı Boşanma Avukatı
AnlaÅŸmalı boÅŸanma davalarında; taraflar, boÅŸanmanın tüm sonuçları üzerinde anlaÅŸmaya varmıştır. Nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda taraflar sürecin nasıl neticeleneceÄŸini özgürce kararlaÅŸtırabileceklerdir. Bu durumda anlaÅŸmaya iliÅŸkin bir anlaÅŸmalı boÅŸanma protokolü oluÅŸturulacaktır. Devamında açılacak dava ile tarafların hazır bulunduÄŸu tek celsede dava neticelenebilecektir.
AnlaÅŸmalı BoÅŸanma Ä°çin Gerekli Åžartlar Nelerdir?
- AnlaÅŸmalı boÅŸanma davası açabilmek için evlilik en az 1 yıl sürmüÅŸ olmalıdır. Aksi takdirde mahkeme tarafından evlilik birliÄŸinin temelden sarsılmış olup olmadığını araÅŸtırarak karar verilecektir.
- EÅŸlerin birlikte dava açmaları veya bir eÅŸin açtığı anlaÅŸmalı boÅŸanma davasının diÄŸer eÅŸ tarafından kabul edilmesi gerekir.
EÅŸler arasında aÅŸağıdaki hususları barındıracak bir protokol hazırlanarak dava açılırken veya ilk duruÅŸmaya kadar mahkemeye sunulması gerekir.
ÇekiÅŸmeli BoÅŸanma Davası Avukatı
ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davalarında ise taraflar boÅŸanmanın sonuçları hususunda anlaÅŸma saÄŸlayamamışlardır ve Mahkeme yapılacak yargılama neticesinde boÅŸanmada daha fazla kusurlu olan tarafın kim olduÄŸunu, müÅŸterek çocukların velayetinin kime verileceÄŸini, nafaka baÄŸlanıp baÄŸlanmayacağını ve baÄŸlanacaksa bunun miktarının ne kadar olacağını, varsa diÄŸer tüm taleplerin ne ÅŸekilde karara baÄŸlanacağını deÄŸerlendirecektir. ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davasında tanıklar dinlenir ve tarafların sunduÄŸu tüm deliller deÄŸerlendirilir.
BoÅŸanma Davası Sonuçları
Boşanma Davasında Velayet
BoÅŸanmaya karar veren çiftlerin reÅŸit olmamış bir veya birden fazla çocuÄŸu var ise, bu durumda çocuÄŸun yaÅŸam ÅŸartları göz önünde bulundurularak çocuÄŸun kime velayet edileceÄŸi belirlenmesi gerekmektedir. Velayet, çocuÄŸun korunması ve temsil edilmesi için öngörülmüÅŸ hukuksal haklardır. ÇocuÄŸun doÄŸru ve saÄŸlıklı geliÅŸimi için , ihtiyaçlarının karşılanması ve hoÅŸ görülü ortamda yetiÅŸtirilmesi gerekir. Yasal bir neden olmadıkça da velayet anne babadan alınmaz. Anne babanın evlilikleri sürdüÄŸü müddetçe velayet anne babanın ikisine aittir. Anne babanın boÅŸanması durumunda ise hakimin kararı ile belirlenir. EÄŸer anne baba evli deÄŸillerse çocuÄŸun velayeti anneye aittir. Anne bakamayacak durumda ise veya ölmüÅŸ ise velayet babaya ya da mahkeme tarafından belirlenen vasiye verilebilir. Velayet hakkında boÅŸanma davası içerisinde taraflar talepte bulunacaktır. Bu durumunda boÅŸanma davanıza bakan avukatınız Aile Mahkemesinden aynı dava içerisinde velayet hakkını da talep edebilecektir.
Boşanma Davasında Nafaka
BoÅŸanma davası devam ederken veya boÅŸanma iÅŸleminin sonunda maddi durumu kötüleÅŸecek kiÅŸiye baÄŸlanan ücrettir. Her nafaka türü için farklı ÅŸartlar gerekmektedir. BoÅŸanma davasında velayet hakkını alan eÅŸ müÅŸterek çocukların masrafları açısından destek saÄŸlanması maksadıyla her bir müÅŸterek çocuk için nafaka talep edebileceÄŸi için kendisi için de nafaka talep edebilecektir. Tedbir Nafakası: BoÅŸanma davası devam ederken alınabilecek nafaka tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası sadece boÅŸanma davası devam ederken alınabilir. Dava bittiÄŸinde bu tedbir nafakası ödenmez. Ä°ÅŸtirak Nafakası: Dava sonuçlandığı zaman ise alınabilecek 2 çeÅŸit nafaka vardır. Bunlardan biri iÅŸtirak nafakası yani çocuk için ödenen nafakadır. Yoksulluk Nafakası: BoÅŸanmadan dolayı yoksulluÄŸa düÅŸen ve daha az kusurlu olan tarafında talepte bulunabileceÄŸi nafaka türüdür. Nafakanın ne kadar olacağı hakim tarafından karşı tarafın ekonomik durumuna göre belirlenir. Belirli bir zaman geçtikten sonra nafakanın yetmemesi durumunda karşı tarafa nafaka artırım davası açılabilir.
Boşanma Davasında Tazminat
BoÅŸanma davasında, boÅŸanmaya sebebiyet verecek olaylarda ve konularda daha fazla kusurlu olan taraf, daha az kusurlu veya kusursuz olan tarafa tazminat ödemek zorunda kalabilir. Maddi tazminat, boÅŸanma davası sonrasında yeni bir hayat kuracak olması nedeniyle kiÅŸinin ihtiyaç duyacağı ÅŸeylerin masrafının karşılanması amacıyla takdir edilmektedir. Manevi tazminat ise kiÅŸinin boÅŸanma ve boÅŸanmaya neden olan olaylar nedeniyle duyduÄŸu elem, keder ve ızdırabın dindirilmesi amacıyla takdir edilmektedir. Burada önemli olan ise Aile Mahkemesinde kusura iliÅŸkin durumların delillerle ispat edilebilmesidir.
Boşanmada Mal Paylaşımı
BoÅŸanmanın getirdiÄŸi hukuksal bir sonucu da mal paylaşımıdır. BoÅŸanma davasının neticelenip kesinleÅŸmesinden sonra mal paylaşımına iliÅŸkin süreç baÅŸlayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Birincisi boÅŸanma davası ve mal paylaşımı davası birbirinden farklı dava türleridir ve iki ayrı dava açılması gerekir. Bir diÄŸer konu ise mal paylaşımına konu mal varlıklarının boÅŸanma davası devam ederken satılmasının yani bir diÄŸer tabirle kaçırılmasının engellenmesi için mal paylaşımı davasında mahkemeden tedbir kararı alınmasıdır. Aksi takdirde mal paylaşımı davası sonuçlandığında alacaklı olan eÅŸ alacağını tahsil edebileceÄŸi bir mal varlığı bulamayacaktır. Bu konuda mal paylaşımında uzman bir avukatın desteÄŸinin alınması hak kayıplarını önlemek açısından önem arz etmektedir. EÅŸler, boÅŸanmamın getirdiÄŸi duygusal olarak ortak hareket etme durumunu ortadan kaldırdığı için ekonomik olarak ortak hareket etme durumu da ortadan kalkmış olur ve böylece boÅŸanma sürecinde mal paylaşımı yapılırken taraflar arasındaki ortaklığın niteliÄŸi, boÅŸanma davalarının ve mal paylaşımı davalarının konusu olmaktadır. Buna göre; eÅŸlerin tabi oldukları yasal mal varlığı doÄŸrultusunda boÅŸanma sürecinde mal paylaşımı yapmaları gerekir. Mal paylaÅŸmış eÄŸer ki; mal paylaşım sözleÅŸmesi yapılmış ise bu sözleÅŸme gereÄŸince hareket edilir. Herhangi bir sözleÅŸme söz konusu deÄŸil ise mal rejimine göre paylaşım yapılmaktadır.
BoÅŸanmada Ziynet EÅŸyaları / DüÄŸün Takıları
Yargıtay’ın Hukuk Daireleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (HGK) tarafların evlendikleri sırada yapmış oldukları düÄŸün töreni esnasında takılan takı ve paraların kime ait olduÄŸu konusunda ortak içtihat oluÅŸturarak “Aksine anlaÅŸma ya da o yöreye özgü örf-adet kuralı yoksa ziynetler de takı paraları da kadına aittir” diye karar vermiÅŸtir. Buna göre boÅŸanma halinde, kadına ya da erkeÄŸe, kayınvalide, kayınpeder, teyze, amca kim takarsa taksın, bilezik, kolye, küpe, altın gibi “ziynet” eÅŸyaları da nakit “takı paraları” da kadına verilecektir. BoÅŸanma davası açılırken beraberinde ziynet eÅŸyalarının da istenmesi mümkündür. Yine boÅŸanma davası ile birlikte ziynet eÅŸyalarınızı talep etmediyseniz ayrıca bir alacak davası ile bunların Aile Mahkemesinde açılacak bir dava ile istenmesi mümkündür. Bu konuda Aile Hukuku avukatından ya da boÅŸanma avukatından yardım talep edilmesi hak kayıplarına sebebiyet vermemek açısından önemlidir.
İstanbul Boşanma Avukatı
BoÅŸanma davaları Aile Hukuku kategorisinde ve önem teÅŸkil eden dava türlerindendir.BoÅŸanma Davalarında en önemli unsur ise BoÅŸanma Avukatı diyebiliriz, sizlere yön gösterebilecek ve tecrübesi ile dava sürecinde neler. yapılması gerek aktarabilicek bir BoÅŸanma Avukatı seçmelisiniz. BoÅŸanmalar da evlilik kadar normal bir süreçtir. Uzun yıllar evli kaldığınız eÅŸiniz ile uzun yıllar sonra boÅŸanma kararı alabilirsiniz ya da çok yeni bir evlilik olmasına raÄŸmen anlaÅŸmada sorun yaÅŸadığınızda aynı ÅŸekilde evliliÄŸinizi bitirme kararı alabilirsiniz. Alacağınız bu kararlarda tek taraflı bir karar olması halinde durumu karşı tarafa bildirip görüÅŸlerini almalısınız sonrasında nasıl bir yol izlemeniz gerektiÄŸine karar vermelisiniz. Dava süreci baÅŸlamadan BoÅŸanma Avukatı ile iletiÅŸime geçmeli ve fikirlerini almalısınız, sizleri doÄŸru bir ÅŸekilde savunabilecek ve olası kötü durumlarda çözüm üretebilecek tecrübeli bir Avukat seçmelisiniz.
Boşanma Davasında Deliller
BoÅŸanma davasını açan taraf öne sürmüÅŸ olduÄŸu boÅŸanma nedenlerini ispatlamakla mükelleftir. Davacı aldatma, terk, evlilik birliÄŸinin temelden sarsılması gibi boÅŸanmaya baÄŸlı hangi nedene dayanıyorsa o nedeni kanıtlamak zorundadır. Davacı açmış olduÄŸu davayı kanıtlayamadığı vakit, davası reddedilecektir.
BoÅŸanma nedeni ve evlilik birliÄŸinin çekilmez hale gelmesinin yanı sıra, davacı tazminat, nafaka, velayet, ziynet eÅŸyası talebinde de bulunuyor ise kanıtlamakla mükelleftir. Davacı, kusurlu olan eÅŸten evlilik birliÄŸi boyunca uÄŸramış olduÄŸu maddi ve manevi zararını ve eÅŸin kusurlu olduÄŸunu da ispatlamalıdır.
Boşanmada Neler Delil Olarak Kullanılabilir?
EÅŸlerden birinin açmış olacağı boÅŸanma davasında öne süreceÄŸi deliller çok önemlidir. Davacının öne sürdüÄŸü boÅŸanma sebebini kanıtlayamadığı takdirde davası reddedilecektir. Bu nedenle delil çok önemlidir, delillerin hukuka uygun olması gerekmektedir. Davacı, aldatıldığını ispatlamak istiyor ise davalı eÅŸinin telefon kayıtlarının çıkarılmasını mahkeme kanalıyla talep edebilir. Her ne kadar davalı eÅŸinin telefon kayıtlarından ne konuÅŸtuÄŸu ya da ne yönde mesajlaÅŸtığı çıkarılmasa da sık sık kimle görüÅŸtüÄŸü görülebilmektedir. Bunun yanında davalı ile üçüncü kiÅŸinin otelde kaldığına dair duyum alan davacı, davalının otel kaydının çıkarılmasını da isteyebilmektedir. Delil olarak kullanılan argümanlar;
- Otel kayıtları
- SMS
- FotoÄŸraflar
- Instagram, Twitter, Facebook gibi sosyal medya paylaşımları ve mesajları
- Whatsapp konuşmaları
- Notlar, yazışmalar
- Tanık
- Kamera görüntüleri
- BilirkiÅŸi incelemesi
- Ekonomik ve sosyal durum araştırması
- Banka ya da kredi kartı kayıtları
- Pasaport giriÅŸ çıkış kayıtları
BoÅŸanma Davası Ne Kadar Sürer
ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davalarında süre mahkemenin yoÄŸunluÄŸuna ve dosyanın kapsamına göre deÄŸiÅŸebilmektedir. Ancak çekiÅŸmeli boÅŸanma davalarının yerel mahkeme aÅŸaması genellikle 1-1,5 yılı bulabilmektedir. Ä°stinaf aÅŸamasında ise boÅŸanma davası dosyasının geri dönüÅŸ yaklaşık 2 yılı bulabilmektedir. Åžayet kararın temyiz yolu açık ise Yargıtay’daki inceleme aÅŸaması da 2-3 yıl sürebilecektir.
AnlaÅŸmalı BoÅŸanma Davası Ne Kadar Sürer?
AnlaÅŸmalı boÅŸanma davası açılabilmesi için tarafların en az 1 yıldır evli olması gerekmektedir. En az 1 yıldır evli olan ve boÅŸanmanın sonuçlarında anlaÅŸma saÄŸlayan çiftlerin anlaÅŸmalı olarak kısa sürede boÅŸanabilmeleri mümkündür. AnlaÅŸmalı boÅŸanma davalarında ilk duruÅŸmada boÅŸanma kararı verilir ancak her iki tarafın da duruÅŸmada hazır bulunması gerekir. Taraf bir avukat ile temsil edilseler dahi anlaÅŸmalı boÅŸanmaya karar verilmesi için taraflar bizzat duruÅŸmaya katılmalıdırlar. Ä°lk duruÅŸma günü Mahkemenin yoÄŸunluÄŸuna göre deÄŸiÅŸmekle birlikte dava açıldıktan sonra 1-3 ay arası bir süreçte verilmektedir.
Ä°lk duruÅŸmada anlaÅŸma protokolünü tarafların beyan etmelerinden sonra Mahkeme protokol gereÄŸi boÅŸanmaya karar vermektedir. DuruÅŸma tarihinden sonra en geç 30 gün içerisinde gerekçeli karar yazılacaktır. Akabinde gerekçeli kararın taraflara tebliÄŸinden sonra 2 haftalık sürede itiraz olmaz ise karar kesinleÅŸecek ve Mahkeme bu durumu ilgili nüfus müdürlüklerine bildirecektir.
ÇekiÅŸmeli BoÅŸanma Davası Ne Kadar Sürer?
ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davalarında öncelikle dilekçeler aÅŸamasının tamamlanması gerekmektedir. Dava dilekçesi davalı tarafa tensip zaptı ile birlikte tebliÄŸ edildikten sonra davalının cevap vermek için 2 haftalık yasal süresi vardır. Ancak davalı taraf bir defaya mahsus olmak üzere Mahkemeden ek süre talep edebilecektir.
Dava dilekçesine cevap beyanlarını içeren dilekçe davacı eÅŸe tebliÄŸ edildikten sonra 2 haftalık süre içerisinde cevaba cevap dilekçesi verilmelidir. Yine bu dilekçenin davalıya tebliÄŸinden sonra 2 haftalık süre içerisinde cevaba cevaba cevap dilekçesi verilmelidir. Buna dilekçeler teatisi denilmektedir. Yazılı yargılama usulüne tabi davalarda her iki taraf da ikiÅŸer dilekçe verecektir. Akabinde Mahkeme dosya ve iÅŸ yoÄŸunluÄŸuna göre bir duruÅŸma günü tayin eder. Dilekçeler aÅŸaması tamamlandıktan sonra ortalama 3-4 ay içerisinde ilk duruÅŸma günü verilir.
ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davası tanık sayısı, dosyadaki delil durumu ve iddialara göre deÄŸiÅŸmekle beraber ortalama 1,5-2 yıl içinde sonuçlanabilmektedir. Çıkan karara itiraz etmek mümkündür. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yoluna baÅŸvuru yapılabilir. Bu durumda dosyanın karara çıkması ortalama 2 yılı bulmaktadır. Ä°stinaf kanun yolu neticesinde verilen kararın lehine olmadığını düÅŸünen tarafın Yargıtay’a temyiz baÅŸvurusunda bulunması mümkündür. Temyiz sürecinde ise yine ortalama 2 yıllık bir süreyi ön görmek gerekecektir. Bunlar ortalama süreler olarak verilmiÅŸ olup iÅŸ yüküne ve dosyanın niteliÄŸine göre daha kısa veya daha uzun zamanlarda sonuç elde etmek söz konusu olabilecektir.
Yurtdışında Verilen Boşanma Kararlarının Tanıma ve Tenfizi
BoÅŸanma Davası Ä°çin Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?
Türk Hukuku’nda boÅŸanma davası açmak için avukat tutma zorunluluÄŸu bulunmamaktadır. Ancak avukat tutmayan bir kiÅŸinin dava dilekçesi, cevap, cevaba cevap, delil dilekçesi hazırlaması, delillerinin ne olacağını tespit edebilmesi, bunları takip edebilmesi, tanıklara neler sorulması gerektiÄŸini bilebilmesi mümkün deÄŸildir; bu nedenle avukat tutulmaması hak kaybına yol açabileceÄŸi için eleÅŸtirilmektedir.
BoÅŸanma Avukatı Ücretleri / Fiyatları
Baronun belirlediÄŸi fiyat vardır ve avukatlar bu fiyattan düÅŸük bir ücret talep edemez. BoÅŸanma davası avukatı için yapılacak masraflar, dosyanın açılacağı yer, koÅŸulları farklılık göstereceÄŸi için sabit bir rakam söylenemez. BoÅŸanma davasında avukata ödenmesi gereken ücret davanın zorluÄŸuna baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸiklik gösterir. Avukatınızın boÅŸanma davasına harcayacağı emek ve zaman belirleyicidir. Bu süreçte avukatınızın yapacağı iÅŸlemler, yazışmalar, araÅŸtırmalar boÅŸanma davasında avukatlık ücretinin tutarını belirler.
Boşanma İle İlgili Sorular ve Cevapları
Genel olarak yukarıda boÅŸanma ile ilgili merak ettiklerinizi yanıtlamaya çalıştık. Åžimdi bizlere gelen sık soruları yanıtlamaya çalışalım.
BoÅŸanma davası için avukat tutmak zorunlu mu?
BoÅŸanma davalarında taraflar bir avukatla temsil edilmek zorunda deÄŸildir. Yasal olarak böyle bir yükümlülük bulunmamaktadır. Ancak hukuk, muhakeme ve usulü bakımından özel bir takım kurallar içermektedir. Bu kurallara aykırı hareket etmek ise hak kaybına sebebiyet verebilmekte ve bunu bilmemek mazeret kabul edilmemektedir.
BoÅŸanma davası avukat ücretleri ne kadar?
Avukat danışma ücreti ne kadar?
Boşanma avukatı ne iş yapar?
Boşanma avukatı nedir?
BoÅŸanma davası açmak için ne yapmak lazım, nasıl açılır?
ÇekiÅŸmeli boÅŸanma davası kaç celse sürer?
Boşanmalar neden arttı?